İşlemcilerin
Üretimi...
Çoğu
insan kenarlarından ufak iğnelerin çıktığı dörtgen parçanın
işlemci çipi olduğunu sanır. Aslında bu yanlıştır. Bilinen bu
şey çipi saran plastik parçanın kendisidir. Asıl çip bu plastiğin
içerisinde tırnak büyüklüğü kadar bulunan üçgen şeklindeki minik
bir silikondur.
Moore
Kanunu...
Çipler
FAB (Fabrication Plant-Üretim Tesisi)’larda hazırlanır.
Bir çip üretmek için kurulması düşünülen fab’ın maliyeti 1 milyon
dolardan fazladır. Bu fab’larda tozların imalat sürecine zarar
vermemesi için süper filitrelerle donatılmış temiz odaları bulunur.
İşçiler de toz geçirmeyen kıyafetler giyer. (Intel reklamlarından
aşina olduğumuz tavşan kılıklı kıyafetler) Üretim tesisi, minyatürize
litografi tekniği ile milyonlarca transistörü wafer (gofret)
denilen silikon tabakasının üzerine kazır. Hassas makineler
her silikon dilimini düzinelerce ya da yüzlerce kalıba (çipe)
ayırır. Günümüz çiplerinde silikon ve metalden oluşan birkaç
tabaka bulunur. Metal tabakalar iletken, silikon tabakalar ise
yarı iletkendir. Yarı iletkenler, üzerlerinden geçen sinyallere
bağlı olarak, yalıtkan ya da iletken davranırlar. Bu zaten transistörlerin
çalışma mantığıdır. Bunu anlamak için biraz elektronik bilgisi
gerekir.
Teknolojik ilerlemeye bağlı olarak transistörlerin de boyları
küçüldü. 1999 Mart verilerine göre ve o zamanın son teknolojisine
göre üretilen transistörlerin büyüklüğü 0.25 mikron kadardır.
Bir saç kalınlığının 100 mikron olduğunu düşünürsek karşımıza
bayağı ufak bir şey çıkar. Bunun yanında internet üzerinden
yaptığım araştırmalara göre 2000 yılında ve akabinde 0.18 mikronluk
devrelere sahip çipler üretilmeye başlanacakmış. Bu anlamda
ufalan transistör büyüklüğü bir çipin içine sığdırılacak transistör
sayısını arttırır. CPU tarihini incelediğimde, bir işlemci çipinin
kalıbına sığdırılan transistör sayısının, her 18 veya 24 ayda
bir ikiye katlandığını gördüm. Bunu işlemci kronolojisi bölümünde
verilen tabloya bakarak inceleyebilirsiniz. Söz konusu bu trende
Moore Kanunu
denir.
Üretim işleminin her yeni kuşağında daha güçlü, daha hızlı az
enerji harcayan, daha ucuz çipler imal edilmektedir. Bu durumun
en az 10 yıl daha böyle devam etmesi beklenmektedir. Söz konusu
verilen zamanın ötesinde fiziksel problemler görülmektedir.
Ama bakalım yeni teknolojiler yeni çözümler getirebilecek mi
İşlemci
Üniteleri...
Esasen
mikro işlemciler, açma kapama düğmeleri gibi çalışan milyonlarca
transistörden oluşur. Elektrik sinyalleri, yazılmış bir program
önderliğinde mikro işlemcide değişik sinyallere dönüştürülmektedirler.
Bu işlemler ikilik sayma sistemi düzeyinde temel matematiksel
işlemlerle yapılır. Yani sadece 0 ve 1 sayıları kullanılır.
Her şey işlemci için ikilik sistemdir. Mesela Z harfi işlemci
için, ikilik sayma sistemine dahil sayılardan oluşan 1011010
sayısına denk gelir. Bunlara bit (Binary Digit - İkilik Sayı)
denir. CPU bu bitler üzerinde işlem yapabilmek için temel bir
yazılıma ihtiyaç duyar ki bu söz konusu temel yazılım mikro
işlemcinin çalışması için gereklidir. Bu yazılım veya program
bir komut listesinden ibarettir ve işlemcinin içindedir. Bu
komutlar duruma göre toplama işlemini yaptırabilir veya şartlı
dallanma (Conditional Branch - Ekranda çıkan mesajlara olumlu
veya olumsuz cevap vererek olasılıkların artırılması)‘ya cevap
verdirebilir. Komutları yerine getirme işini ise işlemci içinde
bulunan uygulama ünitesi (Execution Unit) veya fonksiyon
ünitesi (Function Unit) sağlar. Modern işlemcilerde değişik
komutların işlenmesi amacıyla birden fazla fonksiyon ünitesi
bulunmaktadır. Bundan başka işlemci içinde tamsayı (Integer)
işlemlerini yapan aritmetik/mantıksal ünitesi (Arithmetic
/Logic Unit) ve küsuratlı sayı işlemlerini yapan kayan
nokta ünitesi (FPU-Floating Point Unit) bulunmaktadır. Bir
işlemcideki fonksiyon ünitesi ne kadar çoksa çalıştırılabilecek
komut sayısı da o kadar çoktur.
İşlemci
Mimarileri...
Mikro
işlemciler, mimari (Architecture) sınıfınca gruplandırılırlar.
Ortak mimariye sahip işlemciler, aynı komutları tanıdıkları
için, aynı yazılımı çalıştırabilirler. Bir işlemcinin tanıdığı
komutlar seti, o işlemcinin mimarisinin özelliğini belirleyen
en büyük kriterdir. Bir başka özellik de register seti (register
set) veya register grubu (register file) olarak bilinir.
Register’lar işlem anında bir program tarafından kullanılmakta
olan sayıların saklandığı geçici hafıza hücreleridir. Bunlar
işlemcinin içinde bulunurlar. Farklı komut veya register’a sahip
işlemciler birbirlerinin programlarını çalıştırmazlar. En popüler
mikro işlemci mimarisi Intel x86’dı.Bu mimari bazen IA-32 (Intel
Architecture 32-bit) olarak da adlandırılır.
Intel ilk x86 çipi olan 8o86’yı 1978 yılında çıkardı. O zamanlarda
x86 modeli 6 kuşak evrim geçirdi. (Pentium II, III altıncı kuşak
Pentium Pro’nun varyasyonlarıdır) Söz konusu çipteki bu gelişmeler;kronoloji
bölümünde tablo olarak verilmiştir. Diğer şirketler de x86 ile
uyumlu işlemciler üretmektedirler. Bunlar üstteki tabloda gösterilen
AMD, CYRIX (National
Semiconductor’a ait), CENTAUR TECHNOLOGY (IDT’nin İştirakıdır)
ve RISE TECHNOLOGY.
Diğer mimariler ise şöyle sıralanmaktadır: PowerPC,
Digital, Compaq, Silicon Graphics’in Mips Rxooo serisi, HP (Hewlett
Packard)... vs.
bu mimarilerin hiç biri ne kendi aralarında ne de x86 ile uyumlu
değillerdir.
Mimariler ortaya çıktıkları dönemin hakim dizayn felsefesini
yansıtırlar. X86’nın dünyaya geldiği 1970’lerde, veri saklama
cihazları ve hafıza bugünün standartlarına göre çok kısıtlıydı.
Bu kaynakları tasarruflu bir şekilde kullanabilmek için CISC
(Complex Instruction Set Computing-Karmaşık Komut Setiyle Hesaplama)
diye bilinen bir mimari benimsendi. CISC’in karakteristik iki
özelliği, değişken uzunluktaki komutlar ile karmaşık komutlardı.
Değişken uzunluktaki komutlar hafıza tasarrufu sağlamak amacını
gütmekteydi. Çünkü basit komutlar karmaşık komutlardan daha
kısaydı. Bu sayede kısa komutları karmaşık komutlar yerine değişebilir
komutlar işlemekte idi ve karmaşık komutlar boşta kalarak uzun
komutları işlemekte idi. Karmaşık komutlar birden fazla komutu
birleştirerek uzun komut haline getirmekte ve işlemekte.
1980’lerin sonuna gelindikçe hafızayı tasarruflu kullanma konusu
önemini yitiriyordu. CISC’in kısıtlamaları da mühendislerin
ellerini kollarını bağlıyordu. Bu sebepten dolayı CISC’a rakip
olarak RISC (Reduced Instruction Set Computing-Daraltılmış Komut
Setiyle Hesaplama) ortaya çıkmıştır. RISC’in iki karakteristik
özelliği vardır. Bunların ilki RISC’de komut uzunlukları 32
bittir ve sabittir. İkincisi ise her komutun bir tane basit
işlemi yerine getirmesidir. Bu özellikler sayesinde fetch
(komutu hafızaya taşıma), decode (komutun anlamını
çözme) ve komutu çalıştırma işlemleri daha kolay yapılmakta
idi. RISC’in kötü bir özelliği ise tüm komutları 32 bit olarak
kabul etmesidir. Bu durumda 32 bitten kısa olan komutlar daha
uzun gözükmektedir ve daha fazla hafıza gerektirmektedir.
RISC komutları sabit bir zaman diliminde işlem görmektedir.
Bu da Süperskalar Pipelining özelliğini kullanan işlemciler
için önemli bir özelliktir. Pipelining seri üretim yapan bir
fabrika tekniği ile çalışır. Basit bir pipeline’da 5-6 aşama
olabilir. Süperpipeline’da ise en az 10 aşama bulunur. Bu sayede
birden fazla komut birden fazla aşamada işlem görebilmektedir.
RISC bu tekniğe daha uygundur. Çünkü basitleştirilmiş komutlar
pipeline’dan pürüzsüz bir şekilde akarlar ve CISC’ın neden olabildiği
tıkanmalara yol açmaz. RISC işlemcilerinin başka avantajları
da vardır. mesela register‘ları ve register grupları daha büyüktür.
Ama bu biraz RISC’in, CISC işlemcilerinin dizayn edildiği zaman
mevcut olmayan teknolojik ilerlemelerden yararlanmasından kaynaklanmıştır.
RISC ve CISC birbirleriyle taban tabana zıt değillerdir. Modern
CISC işlemcilerinde RISC ilkelerinden bazıları kullanılır. Mesela
Intel ve AMD’nin altınca kuşak işlemcileri, karmaşık komutları
süperscalar pipeline’larda çalıştırmadan önce bunları daha basit,
RISC’e benzer komutlara çevirirler.
Kaynak
:Tom R. HALFHILL
İşlemci
Kronolojisi...
TARİH
|
İŞLEMCİ
|
AÇIKLAMA
|
1989
Nisan |
Intel
486DX-25 Mhz
|
165
mm2die, 1.2 milyon transistör. İlk gerçek pipelined
x86, L1 cache ve bir matematik yardımcı işlemci
|
1990
Eylül |
Motorola
68040 20, 33 Mhz
|
153
mm2die, 1.2 milyon transistör. 68030 mimarisi güncellenmesiyle
bellek yönetim birimi ve FPU birimine sahip oldu.
|
1991
Eylül |
Intel
486SX-16 Mhz
|
316
mm2die, 1.185.000 transistör. FPU’suz düşük maliyetli
486; ama 32-bit. |
1992
Şubat |
DEC
Alpha 21064 150 Mhz
|
234
mm2die, 1.7 milyon transistör. Süperskalar ve süperpipelined,
64-bit, yüksek saat hızı. (Çok kısa zamanda 200 Mhz
modeli de çıkartıldı) |
1992
Mart |
Intel
486DX2-50 Mhz
|
230
mm2die, 1.2 milyon transistör. Dış veri yolu işlemci
hızının, yarısında çalışan ilk x86 işlemci.
|
1992
Mayıs |
Cyrix
486SLC-25 Mhz
|
108
mm2die, 600.000 transistör. 386SX veri yolu ve 486 tipi
iç yapıya sahip. Tüm bunların yanında FPU içermiyor.
|
1993
Mart |
Intel
Pentium-60 Mhz
|
294
mm2die, 3.1 milyon transistör. İlk çift pipelined süperskalar
x86 mimarisidir. RISC teknikleri ilk kez bu modelde
kullanıldı. |
1993
Nisan |
AMD
486-33 Mhz
|
89
mm2die, 1 milyon transistör içermekte. |
1993
Nisan |
Power
PC 601 50,60 Mhz
|
120
mm2die, 2.8 milyon transistör. Macintosh ürün serisini
canlandırdı. Veri yolu mantığını Motorola 88100 RISC
çipinden alınarak OS ve NT için üretildi.
|
1993
Ekim |
Power
PC 603 66,80 Mhz
|
83
mm2die, 1.6 milyon transistör. İlk olarak taşınabilir
bilgisayarlar için tasarlandı. |
1993
Aralık |
Cyrix
486DX-33 Mhz
|
196
mm2die, 1.1 milyon trransistör. |
1994
Mart |
Intel
486DX4 75 Mhz, 100 Mhz
|
87
mm2die, 1.6 milyon transistör. 3 kat hızlandırılmış
saat hızı. 16K L1 Ön bellek. Ayrıca 3.3 volt ile çalışan
ilk 486 |
1994
Nisan |
PowerPC
604-100 Mhz
|
197
mm2die, 3.6 milyon transistör. |
1994
Nisan |
Motorola
68060 40, 60 Mhz
|
217
mm2die, 2.5 milyon transistör. Pentium’a rakip olması
için tasarlanmış çift pipelined 68000 ailesi üyesi.
|
1994
Eylül |
DEC
Alpha 21164 266 ve 300 Mhz
|
314
mm2die, 9.3 milyon transistör. |
1994
Eylül |
NexGen
Nx586 70 Mhz (PR75)
|
118
mm2die, 3.5 milyon transistör. P vey PR ölçü sistemi,
ile pentiuma denk gelen sistem hızını göstermekte.
|
1995
Şubat |
Power
PC 603e 100 Mhz
|
98
mm2die, 2.6 milyon transistör. |
1995
Temmuz |
Cyrix
5x86-100 Mhz
|
144
mm2die, 1.9 milyon transistör. |
1995
Kasım |
Intel
Pentium Pro 150 ve160 Mhz
|
196
mm2die, 5.5 milyon transistör. İlk altıncı nesil x86
ve yine ilk L2 ön belleğe sahip işlemci.
|
1995
Kasım |
Cyrix
6x86 100 Mhz (PR120)
|
173
mm2die, 3 milyon transistör. |
1996
Mart |
AMD
K5-75 Mhz
|
173
mm2die, 3 milyon transistör. |
1997
Ocak |
Intel
Pentium MMX 166
|
128
mm2die, 4.5 milyon transistör. 1985’ten beri değişmeyen
x86 komut kümesine ilk kez 57 tane çoklu ortam (Multi
Media) komutu eklendi. |
1997
Şubat |
Cyrix
MediaGx 133 Mhz
|
134
mm2die, 2.4 milyon transistör. Grafik DRAM kontrolcülerini
ve PCI veri yolu arabirimini çip üzerinde içeren değer
yönelimli işlemci. |
1997
Mart |
DEC
Alpha 21164 PC400 ve 533 Mhz
|
137
mm2die, 3.4 milyon transistör. Kitlelerin kullandığı
x86 masaüstü bilgisayarlarda rekabete girebilecek düşük
maliyetli işlemci çip. |
1997
Nisan |
AMD
K6 - 166, 233 Mhz
|
162
mm2die, 8.8 milyon transistör. Aslında bir NexGen tasarımıdır.
MMX teknolojisini içeriyor ve aynı saat hızında çalışan
Pentium II ile yarışabiliyor. |
1997
Mayıs |
Intel
Pentium II 233, 300 Mhz
|
203
mm2die, 7.5 milyon transistör. Pentium Pro’nun MMX komutlarını
ve yeni kartuş ile bağlantı tasarımını içeriyor.
|
1997
Mayıs |
Cyrix
6x86 100 Mhz (PR166), 187.5 Mhz (PR233)
|
194
mm2die, 6 milyon transistör. MMX komutlarını içeriyor.
Pentium Pro ve MMX işlemcilerine rakip olmak üzere üretildi.
|
1997
Haziran |
Power
PC 604e 166, 200 Mhz
|
148
mm2die, 5.1 milyon transistör. |
1997
Eylül |
Intel
Pentium MMXMobile-200, 233 Mhz
|
95
mm2die, 4.5 milyon transistör. 0.25 mikronluk işlem
teknolojisi kullanan ilk Intel işlemcisidir. 1.8 volt
ile çalışmaktadır. |
1999
Mart |
Intel
Pentium III 450, 500, 550 Mhz
|
Üzerinde
9.5 milyon transistör bulunduran işlemci 0.25 mikron
teknolojisiyle üretilmeye başlanmıştı. Ancak yakın zamanda
0.18 mikron üretimine başlanacaktır. Yazılım desteği
olarak üzerinde MMX ve SIMD komutları bulunmaktadır.
Bu komutlar sayesinde özellikle grafiksel işlemler (3D
amaçlı) daha hızlı gerçekleşmektedir. |
KAYNAK
: Nancy HIRSH; Josh LEVY PC Welt adlı yayının "Development
Of CPU" bölümü.
İşlemcilerin
Seçimi...
Bilgisayar
almak isteyenler bu kadar işlemci karşısında ne yapacaklarını
bilmezler. Öyle ki şu anda iki düzineden çok fazla seçeneğe
sahipsiniz. Intel’in rakipleri, ilgi çekmek için ürettikleri
çiplerin fiyatlarını Intel’inkilere göre önemli miktarlarda
düşürmek zorunda olduklarından bu durum onları değerli kılıyor.
Rekabet Intel’in üzerindeki fiyat kırma baskısını arttırdığından,
piyasadaki tüm fiyatların düşmesine de neden oluyor. Böylece
geniş işlemci seçenekleri arasında size uygun olan fiyat/performans
oranını seçebiliyorsunuz. Yine de en iyi işlemciyi seçmede sizi
pek çok tuzak bekliyor. Bu işlemcilerin bilgisayara takılması
pek anlam ifade etmemekte. Çünkü her işlemci bir uygulamadan
bir diğerine bayağı farklılık gösteriyor.
İşlemcilerin
Hızları...
Mikro
işlemci hızları genelde Mhz (MegaHertz) olarak ifade edilirler.
Bir işlemcinin xxx Mhz hızında çalışması demek iç saatinin
saniyede xxx milyon çevrim yaptığının göstergesidir.
Saat frekansları işlemcinin performans ölçümünden çok motor
devir göstergesidir. Bu rakamlar ancak aynı mikro mimariye sahip
işlemcilerin karşılaştırılmasında geçerli olabilirler. Yoksa
Pentium 200 Mhz ile Pentium Pro 200 Mhz aynı olurdu. Ama mikro
mimarileri farklı olduğundan Pro daha hızlı çalışmaktadır.
Dizayn mühendisleri performansı daha arttırmak için branch
prediction, speculative execution gibi teknikler kullanarak
daha büyük ön bellek (cache) hafızalarına başvururlar. Branch
prediction bir nevi kumardır. Programın karar verme noktasına
ulaştığında kullanıcının vereceği kararı önceden kestirmeye
çalışmasıdır. Static yöntemlerde her zaman aynı mantık yürütülür
ve %50’den fazla ihtimal değerlendirilerek sonuca ulaşılır.
Daha gelişmiş işlemciler ise dinamik branch yöntemini uygulayarak
kullanıcının önceden vermiş olduğu kararları değerlendirerek
bir karar ulaşırlar. Speculative execution ise bu tekniği bir
adım öteye taşır. İşlemci, sonucu tahmin ettikten sonra dallanma
ardından çalıştıracağı komutları çalıştırmaya başlar. Ancak,
dallanma sonucunun gerçekten de öyle olduğu teyit edilene kadar
işlemci sonucu kendisine saklar. Tahmin yanlış çıkarsa bütün
tahminler çöpe atılır ve yeni dallanma tahminine geçilir. Bu
durumda karşılaşılan birka saat çevrimlik maliyete Misperdict
Penalty (Yanlış Tahmin Cezası) denir. Bu maliyet özellikle
süperpipeline işlemcilerde önem kazanır. Çünkü bu sistemlerde
komutların işlendiği çok fazla aşamada vardır. Bu durumda yapılacak
hatalı tahmin sonucunda boşaltılması gereken aşama sayısı çok
olacaktır.
Kaynak
:Tom R. HALFHILL
İşlemcilerde
Slot Ve Soket...
İşlemcilerde
yapılan bu iki ayırım sadece üretim modelleriyle ilgilidir. Aşağıdaki
şekilde her iki model gösterilmektedir. Alacağınız işlemciye uygun
ana kartınızın olması gerektiğini unutmayın. Eğer ana kartınız
soket 370 modellerini destekliyorsa slot işlemcileri kullanamazsınız.
Slot işlemciler genelde yeni çıkan işlemcilerde gözükmektedir.
Ancak ne varsa Intel firması nostalji rüzgarları estirerek eskiye
dönüş yapma çabasında. Bu demek değildir ki soket modeller kalkacak.
Sadece elinde eski ana kart modelleri olanlara kolaylık sağlamak
amacı vardır. 
|